Başkan Kendir, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un medya üzerinden fay hatlarına ilişkin yaptığı açıklamaların akademi dünyası içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, vatandaşlara medya aracılığıyla fay hatlarının değil; depremin riskleri ve sonuçlarının anlatılmasının daha doğru olacağını vurguladı.
Olası büyük Marmara depreminin nerede olacağına ilişkin tartışmalar devam ederken son 10 gün içerisinde Balıkesir’in Sındırgı ilçesi merkezli depremlerin meydana gelmesi bu konunun yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
Son zamanların en medyatik figürleri haline gelen Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un olası büyük Marmara depreminin İstanbul’un Adalar fay hattında değil de Çınarcık–Esenköy–Bozburun–Teşvikiye hattında olabileceğini söylemesi ve buradaki birikintinin 6.5 ile 7 arasında bir depreme sebep olabileceğini açıklaması ilimizde geniş bir yankı uyandırmıştı.
Jeoloji Mühendisleri ve deprem bilimciler tarafından zaman zaman da olsa eleştirilere uğrayan Prof. Dr. Üşümezsoy’un yaptığı son açıklamalar üzerine Yüksek Jeoloji Mühendisi ve İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir gazetemiz aracılığıyla cevap geldi. Başkan Kendir, medyadaki kimi figürler aracılığıyla deprem konusunun magazinleştirildiğini söyleyerek asıl konuşulması gerekenlerin dile getirilemediğinden dert yandı.
“Armutlu Yarımadası’nı da Marmara’ya dâhil ettiği için teşekkür ederiz!”
Şener Üşümezsoy’un ifadelerini hatırlatmamız üzerine açıklamalarına başlayan Kendir, “Şener Hoca galiba yeniden coğrafya derslerine başlamış. Armutlu Yarımadası’nın da Marmara’da olduğunu yeni öğrenmiş gibi görünüyor. Daha önce “Marmara’da 6,5’ten büyük deprem olmayacak” diyordu. Şimdi Armutlu Yarımadası’nı da Marmara’ya dâhil etmiş, kendisine teşekkür ederiz. Ancak önemli olan fay hatlarını sürekli tartışmak değil, bu konuda bilimsel kurumların – MTA’nın, üniversitelerin – yaptığı çalışmalara kulak vermektir. Faylar ve riskleri zaten bilim insanları tarafından biliniyor. Bizim artık “nerede fay var, nerede yok” tartışmasından ziyade, riskleri nasıl azaltırız sorusuna odaklanmamız gerekiyor. Ülkemizde artık deprem olmadan da binalar yıkılmaya başladı. Çünkü binalarımız yorgun. Doğru yerleşim ve doğru yapılaşmayı teşvik etmemiz, insanlarımızı bu yönde bilinçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
“Televizyonlarda spekülasyon yaratmak yerine, bilimsel yayınlarla konuşmak daha doğru olur”
Şener Üşümezsoy’un baktığı pencerenin kendisi açısından doğru olmadığını işaret eden Kendir, “Hocanın baktığı pencerenin doğru olmadığını düşünüyorum. Medyatik olarak ön plana çıkan kişilerin çoğu bu işin gerçek uzmanı değil. Nasıl ki kalp rahatsızlığı olan bir insan ortopedi uzmanına gitmez, deprem konusu da böyledir. Eğer deprem bir “kalp rahatsızlığı”ysa, Şener Hoca bu konuda bir ortopedist gibidir. Elbette kendisinin analiz yeteneği yüksek, tecrübeli bir bilim insanı. Ancak bu konuda yıllarca tez hazırlamış, makale yayınlamış, saha çalışmaları yapmış insanların emeğine saygı göstermek gerekiyor. Televizyonlarda spekülasyon yaratmak yerine, bilimsel yayınlarla konuşmak daha doğru olur” şeklinde konuştu ve Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Hâlâ halkı panik haline sokacak açıklamalar yapılıyor. Oysa yöneticilerin panik yapmadan işlerini yürütmesi gerekir. Ben hocaya bir “aydınlanma” geldiğini düşünüyorum. Belki bugün 7 dedi, yarın 7,5 der” eleştirilerini sürdürdü.
“Söylediği şeylerin sahada bilimsel bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum”
Depreme dair akademi dünyasında konuşulması gereken konuların medya üzerinden magazinleştirildiği eleştirilerine kendisinin de katıldığını açıklayan Kendir, “Çünkü medyanın bu konuları abartılı şekilde gündeme getirmesi, asıl yapılması gerekenleri gölgeliyor. Burada asıl sorgulanması gereken şey şu: Şener Üşümezsoy böyle açıklamalar yaparken, Çınarcık ve Armutlu Belediye Başkanları ya da Yalova Valiliği bu konuyla ilgili herhangi bir çalışma başlattı mı? “Bizim riskimiz nedir?” diye sormuşlar mı? Sorulması gereken asıl sorular bunlar. Ben defalarca bu konularda açıklama yaptım ama hiçbir kurum yöneticisi çıkıp “Gel bakalım, bu konuda ne düşünüyorsun?” diye sormadı. Kamu kurumları bu bağlamda üzerine düşeni yapmıyor. Şener Hoca’nın sözleri elbette kendisini bağlar ama söylediği şeylerin sahada bilimsel bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum.
Fay orada olabilir, evet; ancak hocanın o bölgede gidip bir haritalama ya da risk analizi yaptığını duymadım” ifadelerini kullandı. Kendisinin de Prof. Dr. Üşümezsoy gibi İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduğunun bilgisini veren ve amacının Üşümezsoy’a karşı bir açıklama yapmak olmadığı dile getiren Kendir, “Sadece farklı bir pencereden baktığımı anlatmak istedim. Yoksa bizi yetiştiren hocalarımızdan biri olarak Şener Hoca’ya saygım sonsuz. Ancak meseleye doğru açıdan bakmamız gerekiyor. Konuyu sulandırmadan, gerçekçi bir biçimde ele almak lazım” dedi.
“Bilim insanları zaten bu alanları yıllardır çalışıyor. Hocanın “Bozburun’da fay buldum, 6,5’luk deprem olabilir” demesi, bilimsel olarak yeni bir şey ifade etmiyor”
Depreme dair yapılan tartışmaların Prof. Dr. Üşümezsoy üzerinden gerçekleştirilmesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Kendir, “Mesele Şener Hoca meselesi değil. Hoca da iyi niyetlidir ama bu konuların televizyonda değil, akademik ortamda tartışılması gerekir. Zaten yıllardır riskli bölgeler belli. Hangi bölgede stres biriktiği, hangi fayın uzun süredir kırılmadığı biliniyor. Bu bilgiler internette de mevcut. Yani “hocanın dediği çıktı” demek doğru değil. Bilim insanları zaten bu alanları yıllardır çalışıyor. Bugün Türkiye’de 25 şehir doğrudan fay hattının üzerinden geçiyor. Yani hocanın “Bozburun’da fay buldum, 6,5’luk deprem olabilir” demesi, bilimsel olarak yeni bir şey ifade etmiyor. Gemlik’ten, Bursa’dan, İznik’ten, Edremit’ten fay geçiyor zaten. Fayların tekrarlanma periyotlarını, oluşum mekanizmalarını araştıran kurumlar var: MTA, ODTÜ, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ege, Eskişehir Osmangazi… Ancak ne yazık ki “faycı” hocalar konuşmuyor; bu işin uzmanı olmayanlar konuşuyor. Medya da reyting uğruna bu kişileri öne çıkarıyor” şeklinde konuştu ve depreme dair bazı kanallarda yapılan programların ciddiyetini yitirdiğini, fayların değil; riskler, binalar, zeminler ve doğru şehir planlamalarının konuşulması gerektiğini söyleyerek sözlerine son verdi.
#Yalovanedio #haberler #yalova #yalovadanhaber
Yalovanedio.com Haber Ajansı
Yorumlar
0 comment